2 Ağustos 2013 Cuma





Yazar:P.C.Cast
Çevirmen:Muge Kocaman Özçelik
Yayınevi:Pegasus
Kitabın Turu:Fantastik
Sayfa Sayısı:432
Kitap Puanım:3,5/5

Büyülü bir aşk bütün engelleri aşabilir mi?

Deniz Tanrıçası, Bahar Tanrıçası, Işık Tanrıçası, ve şimdi de Gül Tanrıçası... Tanrıça Serisi 4. kitabıyla ve tüm heyecanıyla kaldığı yerden devam ediyor...

Empusai ailesinin gülleri, ailenin kadınlarının bahçeleri için feda ettiği kan damlaları sayesinde yüzyıllar boyunca çiçek açmıştır. Mikki, ailesinin bu tuhaf geleneğini sürdürmesinin yanı sıra normal hayatına da devam etmektedir. Ta ki farkında olmadan bir ritüeli tamamlayıp kendini Gül Diyarı`nda bulana dek... 

Çok uzun bir zaman önce büyük bir öfkeye kapılan Tanrıça Hekate, Gül Diyarı`yla birlikte Diyar`ın koruyucusunu da sadece bir rahibenin bozabileceği sihirle büyüler ve şimdi bu sihrin ortadan kaldırılması konusunda Mikki`ye güvenmektedir.

Canavar gibi görüntüsüyle Koruyucu ilk başta Mikki`nin korkmasına neden olur ancak kısa zamanda kadının, o ana dek hiçbir erkeğin yapamadığı kadar, ilgisini çekmeye başlar. Ama hem Gül Diyarı`nın hem de Koruyucu`nun kurtuluşu, Mikki`nin yaşam kaynağı olan kanını feda etmesine bağlıdır...

"Olağanüstü... Modern bir yorumla sunulan sihir, efsane ve romantizm. Yazarın hayal gücü ve hikâye anlatma yeteneği bu tür için biçilmiş kaftan."
-Romantic Times-

Gece Evi Serisi'nden tanıdığımız kalemi kuvvetli yazarımız P.C.Cast'ın Tanrıça Serisi 4. kitabı.Serinin diğerlerini kaçırdım diye uzulmeyinçunku her kitap farklı bir konuyu ele alıyor anlayacağınız birbiriyle bağlı değiller.Baş kahramanımız olan orta yaşlarındaki Mikki bir gul yetiştiricisidir.Bu aileden gelen bir tukudur.Tulsa Belediyesi Gul Bahçeleri'nde gönullu olarak gul yetiştirmektedir.Mikki bir rituel yapıyor fakat rutuel yaptığının farkında değildir.Olaylar bundan sonra hızla ilerler.Esas oğlanımız Tanrıça Hakete'nin ve Gul Diyarı'nın Koruyucusudur.Orada herkes ona bu şekilde seslenmektedir hatta ilk başlarda Mikki bile.Koruyucu nasıl biridir diye soracak olursanız size kitapta bahsettiği gibi aynen aktarıyorum:''Koruyucu muazzam bir buyuklukte neredeyse 2 metre boyundaydı.Tıpkı yeni ay gibi katıksız bir siyah tonunda ki saçları , fazlasıyla gurvbir şekilde omuzlarının uzerine dökuluyordu.Başından iki koyu renkli boynuz fırlıyor, boynuzların öne doğru kıvrılan uçları tehlikeli bir şekilde sivrilieşiyordu.Yuzu... Mikki'nin nefesi tıkandı.Heykelin kaba saba. silik bir yuzu vardı ama canlı Koruyucu onun gibi tamamlanmamış birkaya parçası değildi;kalın kaşları, çıkık ve belirgin elmacık kemikleri,kare biçimindeki çenesiyle guçlu bir erkeksiliğe sahipti...'''Mikki  ve Koruyucu arasındaki buyulu aşka şahit oluyoruz.Gece evindeki gibi dört elementin temsilcileri var Empusa'nın yani Mikki'nin; rahibeleri ve Mikki ruh elementini temsil ediyor.Nera suyu, Aeras havayı,Floga ateşi Gii ise toprağı temsil ediyor.Açıkçası serinin diğer kitaplarının yanında daha iyi olabilirdi. 

0 yorum:

Yorum Gönder