ALINTILAR
“Yeni yıla
benimle öpüşerek girdin. Bu ne demek biliyorsun değil mi?”
“Yılın geri
kalanında kendimden tiksineceğim anlamına mı geliyor?” diye karşılık verdi
Nehir ters olmaya çabalayarak.
***
“Ama ben,
beni gerçekten sevecek, bana sahip olmazsa değil, beni kaybederse nefes
alamayacak bir erkek istiyorum. Bana âşık olacak, bana aşkın anlamını sil
baştan tanımlatacak bir erkek… Çünkü ne yazık ki aşka olan inancımı kaybetmiş
durumdayım.”
***
Yüzünde
ciddi bir ifade ile Nehir’e biraz daha yaklaştı. “Sandığın gibi seninle gönül eğlendirmiyorum.”
Nehir imalı bir biçimde güldü. “Demek evlenmeyi düşünüyorsun?” “Elbette hayır!
Ne münasebet. Daha birbirimizi bile tanımadan…” “Ah, yani âşık olacak kadar
özelim ama evlenecek kadar değil. Öyle mi? Neden? Yeterince zengin olmadığım
için mi?”
***
“Benimle
evlen demiyorum zaten. Sadece bana sandığın kadar saygıyla yaklaşmadığını
anlatmaya çalışıyorum. Niyetin gönül eğlendirmek değil diyorsun, ama beni o
kategoriye sokuyorsun. Bu nasıl bir çelişki böyle?”
***
“İstediğin
yere gidebilirsin, geri döndüğün sürece elbette…”
***
“Yüzündeki
harika gülümseyişin nedeni olduğumu düşünerek fazla mı ukalalık etmiş olurum?”
Nehir gülümsediğinin farkında bile olmadığı için şaşkınlık dolu bir kahkaha
attı. “Gülümsüyor muyum?” “O zaman nedeni kesinlikle benim! Ne yazık ki ciddi
bir biçimde hastalanmışsın.” “Hastalık mı?” diye tekrarladı Nehir merakla
kaşlarını kaldırarak. Mert her zamanki gibi bembeyaz dişlerini göstererek
sırıttı. “Evet, bana hasta olduğunun farkında değilsen bile yakında
öğreneceksin tatlım.” “ Ukalasın, hem de çok!” “Ve sen bundan zerre kadar
rahatsızlık duymuyorsun, hem de hiç!”
***
“Sen
harikasın ve ben sana layık olduğun her şeyi sunmak istiyorum.” “Kalbin de
dâhil mi?” “Özellikle de o! Kalbimin seni tanıyana kadar bakir olduğunu unutma.
Kalbime sahip olan ilk kadın olarak, ona iyi bakacağını umuyorum.”
***
“Mutlusun,”
dedi Mert, ondan etrafa yayılan güçlü pozitif enerjiyi hissederek. “Mutluyum,”
diye onayladı Nehir. Ve ardından kısa ve samimi bir şekilde ekledi. “Çünkü sen
varsın.”
***
Uyku… Evet,
uyku en büyük dostuydu bu aralar. Çünkü uyurken ne özlem, ne kırgınlık, ne de
kalp acısı kalıyordu.
***
“Evet anne,
alçak adam beni kullanıp bir kenara atmakla yetinmeyip benimle evlenmeye karar
verdi. Hain planlarına bir ömür boyu devam edebilsin diye. Ya da daha basit bir
ihtimalle birbirimize âşık olduk ve ayrı kalamayacağımıza karar verdik. Bir
ömür boyu birlikte olabilelim diye… Sen hangisine inanırsın bilmem ama ben
ondan başka bir erkekle birlikte olamayacağımı biliyorum.”
***
“Beni
başlarda biraz uğraştırabilir ama ondan, ortaya iyi bir l-koca çıkaracağıma
inanıyorum,”
***
“Kır düğünü,
kış düğünü ya da sade bir nikâh hiç fark etmez aşkım, evlendiğim erkek sen
olduğun müddetçe.”
***
“Nehir!”
“Efendim aşkım?”
“Seni
seviyorum.”
0 yorum:
Yorum Gönder