Mehmet Akifi
tanıyor musun?
Tanımıyorsan
bile İstiklal Marşını duymuşsundur değil mi?
Bu kitapla
Mehmet Akifi pek çok yönüyle tanıyabilir, zamanda yolculuk ediyormuşçasına
keyif duyabilirsin.
Bu
yolculukta Asım da sana eşlik edecek. Asım kim mi?
Belki sen,
belki de ben...
Akifi ve
Akifin dönemini keşfe hazırsan, sayfalar seni bekliyor!
YORUM:
Asım’a
öğretmeni Mehmet Akif Ersoy’u araştırma ödevi verir. Bizim Asım ilk burun kıvırsa
da ödevini kabul eder. Peki, Asım’a ödevinde yardımcı olacak kişi kim dersiniz?
Tabii ki Mehmet Akif. Mehmet Akif’i kendi ağzından tanımaya hazır mısınız?
Öyleyse buyurun okumaya.
Bu kitap bir
gençlik (7-13 yaş diyebilirim) kitabı. Gençlik kitapları okumayı sevmenin
yanında bu kitabı 7’den 70’e herkesin okuması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü
maalesef toplumumuz Mehmet Akif hakkında pek bir şey bilmiyor. Onu her yönüyle
tanımak istediğim için bu kitabı okudum ve zerre kadar pişman değilim. Bir o
kadar da eğlendim. Kitapta Mehmet Akif’in şair-yazar arkadaşları edebiyatımızın
duayenlerinden de azda olsa bahsediyor. Kitabın içindeki çizimlerde çok hoş.
Puanlama yapacak olursam beş üzerinden beş verdiğim bir kitap. NUR İÇİNDE UYU
MEHMET AKİF.
ALINTILAR:
“Babam Tahir
Efendi ilim sahibi biriydi. Fatih müderrislerindendi. Erkenden kalkar; bizi
yıkar, salebimizi pişirip içirir; kız kardeşimin saçlarını elleriyle tarar ve
bizi mektebe gönderirdi. Bizi bir defa bile dövmedi; dayağın terbiye yöntemi
olmadığına inanırdı. Zaten biz onun bir bakışıyla hizaya gelirdik.”
***
“Bugün benim
için değerli olan ne varsa, çocukluğumda yaşadığım şeylerin etkisiyledir. O
günlerden bana çok hoş izler, hatıralar kaldı.”
***
“Anladım ki
Mehmet Akif çok çalışkandı ve çalışkanları seviyordu.”
***
“Bu arada
anlatmaya devam ediyordu: Sadece güreşte değil, ayrıca yüzmek, atlamak, taş
atmak ve koşmakta birinciliği kimseye vermezmiş. Anladım ki Mehmet Akif çok iyi
bir sporcuydu ve spor yapanları çok seviyordu.”
***
“Doğru
bellediğin bir yolda yalnız gideceksin.”
***
“Annem
söylemişti; insan sevdikleri onları üzdüğü için üzülür ve kırılırmış.”
***
“Anladım ki
Mehmet Akif hem insanlara değer veriyor hem de kendisine değer verenleri çok
seviyordu.”
***
“Büyüklerin
bu en klasik, sıkıcı, lüzumsuz sorusunu neden sordu ki şimdi bana? Derslerim
nasıl?”
***
“Safahat
Mehmet Akif’in bütün hayatıdır evlat.”
***
“Mehmet Akif
kendini anlatmayı hiç sevmez. Boş konuşmayı da sevmez. Kendini anlat deseler,
kendini övmekten korkar, konuşmaz. Ben anlatayım mı sana nasıl bir hayat
Safahat olur? Safahat’ı yazan nasıl bir adamdır? Bir adam düşün ki vatanının ve
milletinin azizliğini düşünmeden tek bir gece bile geçirmesin. Bir adam düşün
ki dinini ve dilini her yerde anlatmak ve yaşamak en büyük derdi olsun. Bir
adam düşün ki düşmanları bu memleketi arkadan vuran, rüşvet yiyen, çalışmayan
ve hazır yiyenler; parası olduğu halde çocuklarını parasız mektepte okutanlar,
yalan söyleyenler ve asalaklık edenler olsun. Bir adam düşün ki dostları hep
dost olsun. Öyle dostlar seçerdi ki… Memleketin zor zamanlarında muhtaçlara yardım
eden adam onun dostu olabilirdi. Memleketi için yılmadan, bıkmadan, usanmadan
dünyanın neresinde olursa olsun, canla başla çalışanlar, elinin altında devlet
hazineleri, imkânları varken rüşvet almayan ve hırsızlık yapmayanlar; doğru
sözlü olan, sanatkâr olan, dinini dünya işlerinde menfaati için kullanmayanlar;
Müslüman gibi yaşayıp Avrupalı gibi çağdaş olanlar onun dostu olabilirdi.
Dinini, milletini nerede olursa olsun savunan ve çalışanlar, vefalı olanlar,
sözünde duranlar, ikiyüzlü olamayanlar onun dostu olabilirdi. Yani ‘adam gibi
adam’ olanlar onun dostu olabilirdi.”
***
“Anladım ki
Mehmet Akif hem dostlarını seviyor hem de dostları tarafından seviliyordu.”
***
“Diyorduk :
‘Bir buçuk milyar!’ Meğer tek bir nefer yokmuş!
Bu hissiz
toprağın üstünde mazlumine yer yokmuş!
Adalet şöyle
dursun, böyle bir şeyden haber yokmuş!
Bütün
boşlukmuş insanlık; Ne istersen, meğer yokmuş!
İlahi, altı
yüz bin Müslüman birden boğazlandı…
Yanan can,
yırtılan ismet, akan seller bütün kandı!
Ne masum
ihtiyarlar süngüler altında kıvrandı!
Ne bikes
hanümanlar işte, yangın verdiler, yandı!
Şu küllenmiş
yığınlar hep birer insan, birer candı!
Sabahü’l-hayr-ı
hürriyet, İlahi, leyl-i gün oldu;
Karanlık bir
hezimet her taraftan ru-nümun oldu!
Şehamet
gitti; gayret söndü; kudretler zebun oldu.
O mevca-mevc
sancaklar ne müthiş ser-nigun oldu!
Sukutun
dehşetinden kalb-i rahmet, belki, hun oldu;
Ezanlar
sustu… Çanlar inletip durmakta afakı.
Yazık: Şark’ın
semasından Hilal’in geçti işrakı!
Zaman artık
Salib’in devr-i istilası, ilhakı.
Fakat,
yerlerde kalmış hakların ferda-yı ihkakı.
Ne doğmaz
günmüş ey acizlerin kudretli Hallak’ı!
İlahi,
şer’-i masumun şu topraklardı son yurdu…
Nasıl
te’yid-i kahrın en rezil akvama vurdurdu?
Evet,
milletlerin en kahpesinden, üç leim ordu,
Gelip ta
sinemizden vurdu, seyret hem nasıl vurdu:
Ki istikbal
için çarpan yürekler ansızın durdu!”
***
“Anladım ki
Mehmet Akif sadece çok güzel şiirler yazmıyor aynı zamanda şiirin iyisinden
anlıyordu.”
***
“Gelememem
için kar tipi kâfi değil; vefat etmem lazımdı. Çünkü geleceğim diye söz
vermiştim.”
***
“Anladım ki
Mehmet Akif hem vefalıydı hem de vefalı olanları çok seviyordu.”
***
“
Korkularımızı yenmemiz lazım Asım, kendimize güvenmemiz lazım.”
***
“Anladım ki
Mehmet Akif hem milleti için çalışıyor hem de milleti için çalışanları çok
seviyordu.”
***
“Anladım ki
Mehmet Akif hem ümitli olmayı hem de ümitli olanı seviyordu.”
***
“Asım
biliyor musun insanlar büyük bir kitaptır ve ilk bakışta anlaşılmazlar.”
***
“Durdum,
düşündüm. Dost ne demekti? Kusurları hoş görmek miydi? Ya da görmezlikten
gelmek olabilir miydi? Üzmeden söylemek olabilir miydi?”
***
“Arkadaşlık
söz vermek değil, sözünde durmaktır.”
***
“İnsan
nereye gitse kendini de götürüyor evlat! Galiba nerede yaşadığın değil, nerede
yaşayamadığına üzülüyor en çok insan…”
***
“Pis
insanları hayatı boyunca hiç sevmemiş. Bir de yalan söyleyenleri tabii… En çok
bunlardan uzak dururmuş. Çünkü ona hep zararı olacağını bilirmiş.”
Blogunuzu yeni keşfettim. Takip listeme bile ekledim. Bundan sonra benim yorum panelinde sık sık göreceksiniz gibi efenim. Sevgiler, saygılar... :)
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim. Başımın üstünde yeriniz var :)
Sil