"Unuttum demeler baştan sonra hikâye... Kim, neyi unutabilmiş ki? O'ndan ayrıldıktan sonra istersen onlarca kişi ile sevgili ol, hatta aradan yıllar geçsin ve evlenip çoluk çocuğa karış... Başkasının elini tuttuğunu gördüğünde, şuranda bir şey düğümlenecek... Söylenen bütün sözler unutulur, bütün mektuplar yakılır; ama hissedilen hiçbir şey unutulmaz. Giden, eli boş gitmez; alır gider... Bir şeyler bırakmaz mı dersin? Bırakır... Hiçbir şey bırakmadı, desen de mutlaka bir şarkı bırakmıştır ve ne yaparsan yap, o şarkıya rastlayacaksın."
Servet Saygınoğlu, Güz Sonrası'nda gündelik hayatın,sıradan insan üzerindeki etkilerini anlatıyor. Özgürce ve tutkuyla... Hiçbir şey unutulmuyor. Servet Saygınoğlu da unutulmayan her şeyi kalemiyle ölümsüzleştiriyor.
Güz Sonrası, hiç kimsenin iyileri sevmediği ve kalıcı görünmediği bir dünyada, aydınlığa ve daha güzel günlere dair bir ses...
YORUM:
Deneme
severler buraya! Servet Sarıoğlu tam sizlik bir kitap yazmış. O içimizden biri.
Fikirlerini, gördüklerini anlamış kitabında. Bazılarına karşı çıksam da çoğunu doğru
buluyorum. Soğuk Kahve tadında ama daha da toplumsal görüşlere sahip bu kitabı,
deneme seviyorsanız muhakkak okumalısınız. Alıntılar bölümünde kitaptan
sevdiğim kısımları bulabilirsiniz.
ALINTILAR:
“Dilinin
bekçisi, aklının sözcüsü, vicdanının hizmetçisi ol!”
***
“Öfkeliyken
karar, mutluyken vaat, üzgünken cevap
verme…”
***
“Kalbi temiz
insanlar, hatalarının bedelini henüz yutkunmadan öderler.” Yaptığın bir yanlış
sonrasında hemen canın yanıyorsa kendinle gurur duy. Başına gelen, senin için
doğru yoldan ayrılmamanı emrediyor.
***
“Güzel bakıp
güzel görmek var, sakince, usul usul…”
***
“Ve biliriz
ki insanı yaşatan sadece ektiği tohumlar değil, aynı zamanda açtığı yollardır
da…”
***
“Mutluluk,
onlarca şehir uzaklığında olan bir dost gibidir. Fakat mutsuzluk, gölgemiz
misali bizi takip eder.”
***
“Gidersen…
Ya sen gitme ya… Nereye gidiyorsun ki…”
***
“Zaman
değiştikçe insan mı değişiyor? İnsan, zamanı mı değiştiriyor?”
***
“Gönülden
seven sevdiğine kızmaz, sitem eder.”
***
“Daha önce
dediğim gibi; umurumda değilsiniz, umurunuzda olmadığımı biliyorum. Karışmasın
kimse bana. Ben öğrendiklerimin hepsini yalnızlığımdan, mutsuzluğumdan
öğrendim.”
***
“Vakit, boşa
harcanacak bir şey değildir.”
***
“Ya olmalı
sonuna kadar, ya da hiç geçmemeli uzağından.”
***
“Ben her
şeyi hatalarımdan öğrendim.”
***
“İçinde
fırtınalar kopsa da karşısındaki insana her şey yolundaymış gibi davrananlar,
kavgasını kafasının içinde yaşayanlar, yarasına devayı etrafta değil kimseye
sezdirmeden kendinde arayanlar… İşte onlar ender insanlardır; kıymeti bilinesi,
her fırsatta yüzü görülesi ölesiye sevilesi…”
***
“Beyninizin
et parçası hâlinde kalmasına izin vermeyin. O, çok işe yarıyor.”
***
“Aslında
insanlar seni hayal kırıklığına uğratmıyor. Sadece sen yanlış insanların
üzerinde hayal kuruyorsun.” demiş, Montaigne Amca…
***
“İnsan olmak
değil, insan kalmak büyük meziyet azizim.”
***
“Oysa kadın,
adama değil sevgisinin ziyan olmasına ağlıyordu.”
***
“Sevginin de
ölçüsü vardır, fazlasını verirsen harcarlar.”
***
“Çünkü
giden, kendisi ile beraber kocaman bir yaşamı da alır gider.”
0 yorum:
Yorum Gönder